Basın, toplumun aydınlatıcı gücü; demokrasinin olmazsa olmazıdır. Şanlıurfa’da yerel medya, şehrimizin sesini duyurmak ve halkın haklarını savunmak adına önemli bir görev üstleniyor. Ancak bu onurlu mesleğin içinden çıkılmaz hale gelen yapısal sorunlarla boğuştuğu bir gerçek. Bunların başında ise kamu bütçesinin basına adil ve şeffaf şekilde dağıtılmaması geliyor.
Kamu Görevlisi mi Gazeteci mi? Haksız Rekabetin Gölgesinde Meslek Ahlakı
Şanlıurfa’da bazı kamu görevlilerinin gazeteci kimliği taşıyarak yerel medya bütçesinden faydalandığı biliniyor. Bir kişi hem devlet memuru hem gazeteci olabilir mi? Bu çift yönlü rol, etik kurallara aykırı olduğu gibi meslektaşlar arasında büyük bir haksız rekabet yaratıyor. Vergi ödeyen, çalışanlarını istihdam eden ve mesleğini tam zamanlı icra eden gerçek gazeteciler, bu adaletsiz sistem nedeniyle kaynaklardan yeterince faydalanamıyor. Kamu kaynaklarının, yalnızca gazetecilik mesleğini tam anlamıyla yapanlara tahsis edilmesi gerektiği açıktır.
“Üç Kuruşa Beş Köfte” Mantığıyla Nereye Kadar?
Basın bütçesinin adil olmayan dağılımı, “üç kuruşa beş köfte” anlayışıyla hareket eden, gazeteciliği yan iş olarak gören kişilere kapı açmaktadır. Bu durum, gerçek gazetecilerin haklarının gasp edilmesine yol açıyor. Belediyeler ve kamu kurumlarının basınla ilgili harcamalarını şeffaf bir şekilde açıklamaları ve bağımsız bir denetim mekanizması oluşturulması gereklidir. Basının kamu adına kontrol gücünü kullanabilmesi, kendi finansal şeffaflığını sağlayabilmesine bağlıdır.
Şeffaflık Adaleti Getirir
Basın bütçesinin nasıl dağıtıldığına dair ayrıntılar kamuoyuna sunulmalıdır. Halkın vergileriyle oluşturulan bu bütçe, halkın doğru bilgilendirilmesi için kullanılmalıdır. Belediyelerin ve kamu kurumlarının medya desteklerini açıklaması, yalnızca basın mensuplarının değil, toplumun denetim hakkını da garanti eder.
Gazetecilik Bir Meslektir, Yan Gelir Kapısı Değil
Basın İlan Kurumu’nun belirlediği standartlara uygun çalışan, ofisi ve bürosu olan, tam zamanlı gazetecilik yapan medya kuruluşlarının desteklenmesi şarttır. Aksi takdirde mesleği yan gelir kapısı olarak görenlerin önü kesilmez ve yerel basın giderek daha çok zarar görür. Şanlıurfa basını güçlü ve özgür olmak zorundadır, çünkü güçlü basın, güçlü bir demokrasi demektir.
Basın Özgürlüğü Adaletle Güçlenir
Basın özgürlüğü ve tarafsız habercilik, şeffaf bir finansal destek mekanizmasıyla mümkündür. Kamu kaynaklarının, gerçekten gazetecilik yapanlara tahsis edilmesi gerekmektedir. Şanlıurfa’daki basın mensupları, bu konuda bir düzenleme yapılmasını haklı olarak bekliyor.
Adalet ve şeffaflık ilkelerine dayalı bir bütçe dağıtımı sistemi kurmak, sadece gazetecilerin değil, demokrasimizin ve halkımızın yararınadır. Şanlıurfa’da yerel basının sesini duyurma mücadelesinde yetkililere düşen görevler açık ve nettir: Şeffaflık, adalet ve meslek etiği. Bu değerlere sahip çıkıldığında, basınımız daha güçlü ve daha saygın olacaktır.
Bu nedenle yetkililerin, basın bütçesinin dağıtımında gerekli reformları yapması elzemdir.